Kapılar
Yeni Kapı (Dicle Kapısı - Su Kapısı)
Şehrin doğusunda yer alan basık kemerli ve tek girişli olan bu kapı, kenti; Suya, yani Dicle’ye bağlar. Ulu cami’nin Hanefiler bölümünde yer alan 1240-1241 tarihli kitabede “Su Kapısı” olarak anılır. Basık kemerli ve tek girişli olan bu kapı, şehirden Dicle’ye yani suyoluna inişi sağlamaktadır. Kapıya dıştan dayanak duvarları üzerine yerleştirilmiş sağlam bir rampa ile kapıya girilir. Girişin hemen kuzeyinde iki katlı dikdörtgen bir burçla tahkim edilmiştir. Geçirdiği onarımlara rağmen Bizans dönemi yapısı olma karakterini korumuştur.
İLGİLİ RESİMLER
Urfa Kapısı (Rum Kapısı)
Kalenin batısında bulunan Urfa Kapısı, kitabesine göre Artuklu Hükümdarı Karaslanoğlu Artukoğlu Muhammed tarafından 1183-1184 yılında yaptırılmıstır. Kapı üç girişlidir. Kuzey tarafta yer alan girişin kentle, güneydekinin ise Meryem Ana Süryani Kadim Kilisesi ile bağlantılı olduğu söylenir. Kuzey girişi 5.yüzyıla tarihlenmektedir. Kapı üzerinde yer alan bir kitabeye göre, Artuklu döneminde hükümdar Sultan Mehmet tarafından onarılmış ve üzerinde stilize edilmiş insan ve hayvan figürleri bulunan demir kapı kanatları eklenmiştir. Diğerlerinden daha farklı ve büyük olan ortadaki kapının ise Osmanlı döneminde “Saltanat” yâda “Humayun” kapısı olarak işlev gördüğü, padişahın sefer zamanlarında açılıp sonrasında örtüldüğü söylenmektedir. İki dairesel beden arasında yer alan kapı çeşitli değişiklerle günümüze ulaşmıştır. İki katlı olarak düzenlenen bu kapının üst kısmında seyirdim yeri devam etmektedir. Katlardaki giriş merdivenleri ile top yuvalarının eski hali günümüzde sağlam durumdadır. Üç girişten ortadaki kapatılmış olup yanlardaki girişler günümüzde sağlamdır. Güney girişin üst kesimlerine karşılıklı birer boğa başı kabartması yer almaktadır. Yine buradaki kitabenin üstünde stilize bir boğa başına yer verilmiştir. Bu figürün üstünde boğa başına basar şekilde bir kartal kabartması bulunmaktadır. Urfa Kapı’da bulunan çift başlı kartal ambleminin, ne yazık ki baş kısmı tahrip edilmiş durumdadır. Kapıda çok sayıda kitabe yer almaktadır. Kitabedeki yazılar arasında yer alan bitkisel süslemeler yazıların okunuşlarını zorlaştırmaktadır. Ejder kabartmaları, boğa başları, kartal motifleri kapıya abidevi bir görüntü vererek gücü sembolize etmiştir.
İLGİLİ RESİMLER
Mardin Kapısı ( Bab-El Tel - Tepe Kapısı )
Şehrin güneyine açılan tek kapı olan Mardin Kapısı üzerindeki kitabeye göre, 909-910 tarihlerinde Cemil oğlu Amid’li mühendis Ahmed’in marifetiyle onarılmıştır. Kapı şu an tek girişlidir fakat yerden belli bir yüksekliğe kadar görülen kapı söve kalıntılarından anlaşıldığı üzere daha önce üç geçişli olduğu anlaşılmaktadır. Kalenin güneyinde yer alan Mardin Kapısı zamanla köklü değişimler geçirmiş üç girişi olan kapıdan bugün yalnız ortada olanı ayakta kalabilmiştir. Günümüzde sadece doğudaki giriş mevcuttur. Bu giriş şehre ve dışa açılan kapıları ile çift geçitli olarak düzenlenmiştir. Mardin kapısı iki katlı olup zemin kat planı dikdörtgendir. Birinci kata çıkışı sağlayan merdivenler günümüze ulaşamamıştır. Birinci kat ortada dikdörtgen iki yanda yarım daire planlıdır. Yarım dairelerin ortası daire planlı olup üç yönde dikdörtgen mekânlara açılmaktadır. Kapı, sonradan değiştirilmiş olan iki silindirik be¬denle savunulmuş, bugün ayakta kalan kapının sağ tarafındaki kemerli olan geçit, İslâmi dönem¬e aittir. Bu giriş şehre ve dışa açılan kapıları ile çift geçitli olarak düzenlenmiştir. Mardin Kapısı üzerinde yer alan kitabeler Abbasi halifesi Muktedir Billâh dönemine tarihlidir. Kapı üzerinde İslam öncesine ait kabartma ve bezemeler görülmektedir. Yer yer bitkisel motiflerle iç içe kullanılmış yazı bordürlerinin yanı sıra ayırt edilemeyen hayvan figürleri bulunmaktadır.
İLGİLİ RESİMLER
Dağ Kapısı ( Harput Kapısı, Bab-ı Cebel )
Dağ Kapısı şehrin kuzeyinde iki silindirik burç arasında yer alır. Dağ Kapı 1930’lu yıllarda yapılan yıkımdan zarar görmesine rağmen ana kapı yıktırılmadan günümüze kadar kalmış ve onarımdan geçirilerek kullanılmaktadır. Kapı farklı dönemlere ait yapım evreleri geçirmiştir. Kapının üzerinde Roma İmparatorunun Latince, Bizans İmparatorunun Grekçe kitabelerinin yanı sıra Abbasi ve Mervani dönemlerine ait onarım kitabeleri yer almaktadır. Dağ Kapı Burcu’nun üst katında bulunan Mervanî Mescidi, Mervani Hükümdarı Ebû Nasır Muhammed bin Cehir tarafından Kitabesine göre hicri 447 yılında yaptırılmıştır. Buranındaha önceden itfaiye hizmetlerine ayrılmış olması, yapının tahribatına yol açmıştır. Dağ Kapı’nın 1980’li yıllar sonrasında işlev kazanması, sergilere mekân oluşu, şehrin merkezi alanında kültürel çalışmaların yansıtılması açısından bir farklılık oluşturmaktadır. Kapının iç cephesinde kastal (çeşme) bulunmakta fakat aktif değildir. Kastalin yanında bulunan kabirler, eski özellikleri göz önünde tutularak korunmuşlardır. Dağ Kapı’nın üç yanı koruma amaçlı demir parmaklıklarla çevrilmiş fakat bu haliyle de yapının rahat biçimde gezilmesini engellemekte ve görünümünü bozmaktadır. Üst kata çıkılan taş basamaklar, asıl biçimi bozmamak endişesiyle onarılmadan bırakılmıştır. Dağ kapı’nın doğu ve batısında iki dairesel burca yer verilmiştir. Her iki burcun üzerine de farklı düzenlemelerden meydana gelen kabartmalar islenmiştir. Dağ Kapı burcunda avuç içini tümüyle gösterir biçimde, parmaklar aşağıda dönük tarzda tek bir taş üzerine el figürü işlenmiştir. El motifi üzerine Diyarbakır’ı konu alan kaynaklarda herhangi bir açıklama yer almamaktadır. El figürü halk arasında ‘Peygamberimizin kızı Fatma Ana eli’ olarak bilinmektedir. Dağ Kapı farklı devletlerin kitabelerini ve kabartmalarını taşıyan, bu yönüyle diğer burçlardan ayrılması gereken farklılıkları içermektedir. Burçta yeralan el figürü tek örnektir. Hayat Ağacı, motifi bu burçta bulunmaktadır. Bitkisel motiflerden üzüm ve yaprak, burçta görülmektedir. Roma- Bizans Dönemi kalan kitabeler ve Gamalı Haç ile Abbasîlerden Osmanlılara kadar gelen kabartmalar bulunmaktadır. Burçta Abbasilere ait güvercin, hayvan ve bitki motiflerindeki stilizasyon alabildiğine naif ve spontane bir biçimde yapılmış oldukları dikkati çekmektedir. Dağ Kapısı’nın iç tarafı tamamen Mervan Oğulları dönemine aittir. Dış tarafının üstü Abbas oğullarıyla Roma ve Bizanslıların stillerini göstermektedir. En altta geyik ve geyik avı resimleri, koşan at, boğa, onların üstünde gamalı haç bulunmaktadır. Boğa ve arslanlar gamalı haçın altında koşan geyik resmi hiçbir şekilde Romalılara işaret etmemektedir. Gamalı haç ve buna doğru karşılık gelen eski bir aktarımı yansıtmaktadır. Totemizme ait geleneklerin yansıyan sembolleri olmalıdır.