Kiliseler
Surp Giragos Ermeni Kilisesi
Balıkçılarbaşı’nda Şeyh Matar Cami yakınlarında Özdemir mahallesinde yer almaktadır. Tapu Kayıtlarına göre Ortodoks Ermenilerin kullandığı bir kilisedir. Kilisenin hangi tarihte yapıldığı kesin olarak bilinmemektedir. Bu kilisenin adına ilk kez 1610-1615 tarihleri arasında Polonyalı Simeon’un Seyahatnamesinde rastlanmıştır. Ermeni mimari tarihinin önemli eserlerinden
birisi olan Surp Giragos Kilisesi Ortadoğu’daki en büyük Ermeni kilisesidir. Ermeni Patriği Bedros Vartabet tarafından 1722 yılında restore edilmiş daha sonra 1729 yılında Ermeni mimarlar Şahin, Saruhan ve Yarem tarafından daha da büyütülerek tekrar inşa edilmiştir.
10 Haziran 1881 yılındaki büyük yangında tamamen harap olmuşsa da 1883 yılında tekrar inşa edilmiştir. Bu tarihi bilgilere kilise duvarlarına yerleştirilen 9 adet taş kitabelerden günümüze ulaşmıştır. Kilise 1960 yılına kadar askeri depo olarak değişik amaçlarla kullanıldıktan
sonra Diyarbakır Ermeni Cemaatince devralınmıştır. Yapı üzerinde kısmi onarımlar yapılarak
asıl işlevine kavuşturulmuştur. Heybetli bir görüntüye sahip olan kilise, doğu batı doğrultusunda uzanmaktadır. Yapıya giriş batı yönünden sağlanmaktadır. Kilise narteks, naos, kadınlar mahfili, apsit, günümüzde mevcut olmayan çan kulesi ve müştemilatlarından oluşmaktadır. Kilisenin soğan başlı ilk çan kulesi yıldırım çarpması sonucunda yıkılınca yerine bir Ermeni taş ustası tarafından eskisinden daha görkemli, 29 metre yüksekliğinde yenisi inşa edilmiştir. Bu yeni kuleye meşhur Zilciyan’ların döktüğü çan takılmıştır. En üstüne 3 metrelik 24 ayar altın haç yerleştirilmiş, 1914 yılında top ateşiyle yıkılmıştır. 1915 yılından zarar gören
kilise 1. Dünya Savaşı sırasında Alman subaylar tarafından karargah olarak kullanılmıştır. Savaş sonrası bezdeposu olarak kullanılmaya başlanmıştır. Günümüzde toprak olan tavanı çökmüştür. Sütunları, kemerleri ve apsislerinden beşi ayakta kalabilmiştir. Diyarbakır Büyükşehir Belediye’si tarafından 2011 yılı sonu itibariyle kilisenin restorasyonunu bitirilip ibadete açılmıştır.
birisi olan Surp Giragos Kilisesi Ortadoğu’daki en büyük Ermeni kilisesidir. Ermeni Patriği Bedros Vartabet tarafından 1722 yılında restore edilmiş daha sonra 1729 yılında Ermeni mimarlar Şahin, Saruhan ve Yarem tarafından daha da büyütülerek tekrar inşa edilmiştir.
10 Haziran 1881 yılındaki büyük yangında tamamen harap olmuşsa da 1883 yılında tekrar inşa edilmiştir. Bu tarihi bilgilere kilise duvarlarına yerleştirilen 9 adet taş kitabelerden günümüze ulaşmıştır. Kilise 1960 yılına kadar askeri depo olarak değişik amaçlarla kullanıldıktan
sonra Diyarbakır Ermeni Cemaatince devralınmıştır. Yapı üzerinde kısmi onarımlar yapılarak
asıl işlevine kavuşturulmuştur. Heybetli bir görüntüye sahip olan kilise, doğu batı doğrultusunda uzanmaktadır. Yapıya giriş batı yönünden sağlanmaktadır. Kilise narteks, naos, kadınlar mahfili, apsit, günümüzde mevcut olmayan çan kulesi ve müştemilatlarından oluşmaktadır. Kilisenin soğan başlı ilk çan kulesi yıldırım çarpması sonucunda yıkılınca yerine bir Ermeni taş ustası tarafından eskisinden daha görkemli, 29 metre yüksekliğinde yenisi inşa edilmiştir. Bu yeni kuleye meşhur Zilciyan’ların döktüğü çan takılmıştır. En üstüne 3 metrelik 24 ayar altın haç yerleştirilmiş, 1914 yılında top ateşiyle yıkılmıştır. 1915 yılından zarar gören
kilise 1. Dünya Savaşı sırasında Alman subaylar tarafından karargah olarak kullanılmıştır. Savaş sonrası bezdeposu olarak kullanılmaya başlanmıştır. Günümüzde toprak olan tavanı çökmüştür. Sütunları, kemerleri ve apsislerinden beşi ayakta kalabilmiştir. Diyarbakır Büyükşehir Belediye’si tarafından 2011 yılı sonu itibariyle kilisenin restorasyonunu bitirilip ibadete açılmıştır.
İLGİLİ RESİMLER
Surp Giragos Ermeni Kilisesi
Balıkçılarbaşı’nda Şeyh Matar Cami yakınlarında Özdemir mahallesinde yer almaktadır. Tapu Kayıtlarına göre Ortodoks Ermenilerin kullandığı bir kilisedir. Kilisenin hangi tarihte yapıldığı kesin olarak bilinmemektedir. Bu kilisenin adına ilk kez 1610-1615 tarihleri arasında Polonyalı Simeon’un Seyahatnamesinde rastlanmıştır. Ermeni mimari tarihinin önemli eserlerinden
birisi olan Surp Giragos Kilisesi Ortadoğu’daki en büyük Ermeni kilisesidir. Ermeni Patriği Bedros Vartabet tarafından 1722 yılında restore edilmiş daha sonra 1729 yılında Ermeni mimarlar Şahin, Saruhan ve Yarem tarafından daha da büyütülerek tekrar inşa edilmiştir.
10 Haziran 1881 yılındaki büyük yangında tamamen harap olmuşsa da 1883 yılında tekrar inşa edilmiştir. Bu tarihi bilgilere kilise duvarlarına yerleştirilen 9 adet taş kitabelerden günümüze ulaşmıştır. Kilise 1960 yılına kadar askeri depo olarak değişik amaçlarla kullanıldıktan
sonra Diyarbakır Ermeni Cemaatince devralınmıştır. Yapı üzerinde kısmi onarımlar yapılarak
asıl işlevine kavuşturulmuştur. Heybetli bir görüntüye sahip olan kilise, doğu batı doğrultusunda uzanmaktadır. Yapıya giriş batı yönünden sağlanmaktadır. Kilise narteks, naos, kadınlar mahfili, apsit, günümüzde mevcut olmayan çan kulesi ve müştemilatlarından oluşmaktadır. Kilisenin soğan başlı ilk çan kulesi yıldırım çarpması sonucunda yıkılınca yerine bir Ermeni taş ustası tarafından eskisinden daha görkemli, 29 metre yüksekliğinde yenisi inşa edilmiştir. Bu yeni kuleye meşhur Zilciyan’ların döktüğü çan takılmıştır. En üstüne 3 metrelik 24 ayar altın haç yerleştirilmiş, 1914 yılında top ateşiyle yıkılmıştır. 1915 yılından zarar gören
kilise 1. Dünya Savaşı sırasında Alman subaylar tarafından karargah olarak kullanılmıştır. Savaş sonrası bezdeposu olarak kullanılmaya başlanmıştır. Günümüzde toprak olan tavanı çökmüştür. Sütunları, kemerleri ve apsislerinden beşi ayakta kalabilmiştir. Diyarbakır Büyükşehir Belediye’si tarafından 2011 yılı sonu itibariyle kilisenin restorasyonunu bitirilip ibadete açılmıştır.
birisi olan Surp Giragos Kilisesi Ortadoğu’daki en büyük Ermeni kilisesidir. Ermeni Patriği Bedros Vartabet tarafından 1722 yılında restore edilmiş daha sonra 1729 yılında Ermeni mimarlar Şahin, Saruhan ve Yarem tarafından daha da büyütülerek tekrar inşa edilmiştir.
10 Haziran 1881 yılındaki büyük yangında tamamen harap olmuşsa da 1883 yılında tekrar inşa edilmiştir. Bu tarihi bilgilere kilise duvarlarına yerleştirilen 9 adet taş kitabelerden günümüze ulaşmıştır. Kilise 1960 yılına kadar askeri depo olarak değişik amaçlarla kullanıldıktan
sonra Diyarbakır Ermeni Cemaatince devralınmıştır. Yapı üzerinde kısmi onarımlar yapılarak
asıl işlevine kavuşturulmuştur. Heybetli bir görüntüye sahip olan kilise, doğu batı doğrultusunda uzanmaktadır. Yapıya giriş batı yönünden sağlanmaktadır. Kilise narteks, naos, kadınlar mahfili, apsit, günümüzde mevcut olmayan çan kulesi ve müştemilatlarından oluşmaktadır. Kilisenin soğan başlı ilk çan kulesi yıldırım çarpması sonucunda yıkılınca yerine bir Ermeni taş ustası tarafından eskisinden daha görkemli, 29 metre yüksekliğinde yenisi inşa edilmiştir. Bu yeni kuleye meşhur Zilciyan’ların döktüğü çan takılmıştır. En üstüne 3 metrelik 24 ayar altın haç yerleştirilmiş, 1914 yılında top ateşiyle yıkılmıştır. 1915 yılından zarar gören
kilise 1. Dünya Savaşı sırasında Alman subaylar tarafından karargah olarak kullanılmıştır. Savaş sonrası bezdeposu olarak kullanılmaya başlanmıştır. Günümüzde toprak olan tavanı çökmüştür. Sütunları, kemerleri ve apsislerinden beşi ayakta kalabilmiştir. Diyarbakır Büyükşehir Belediye’si tarafından 2011 yılı sonu itibariyle kilisenin restorasyonunu bitirilip ibadete açılmıştır.
İLGİLİ RESİMLER
Protestan Cemaati Kilisesi

Mardin Kapı yakınlarında Muallâk Sokakta bulunan kilise ile ilgili üzerinde kitabe ya da yapım tarihini gösterir herhangi bir ibare olmayışı, ulaşılabilen kaynakların yetersiz oluşu gibi nedenlerden ötürü, bir tarihlendirme yapılamamaktadır. Yapı, Diyarbakır’daki Ermeni Kiliselerinde görülmedik şekliyle kapalı Yunan haçı plan şemasındadır. Kareye yakın dikdörtgen planlı kilisenin merkezinde ahşap iskeletli kubbe, yan mekânlarında ahşap kirişlemeli düz dam mevcuttur. Kilisenin apsisi, dıştan vurgulu olup, içten de yuvarlak planlıdır. Apsis dıştan düz damla örtülüdür. Yapı, yalın bir cephe düzenine sahiptir. Batı cephesi, altta narteks, üstte galeri duvarlarından oluşur. Kilise, Süryani Cemaati adına kayıtlıdır. Siyah bazalt taştan yapılan kilise plan itibariyle dikdörtgen planlı yapılmış olup kilisenin narteks bölümü yapıya daha sonradan eklenmiştir. Önceleri tek kat olan yapıya daha sonra ikinci kat da eklenmiştir. Kilisenin üstü kubbe ile örtülüdür ve çan kulesi de bulunmaktadır. Mimari donanımla ilgili fazla öğe yoktur. Yapının dış cephesindeki yalın düzenleme iç mekâna da yansımıştır. İçeride ise kubbe etrafını saran mavi renkte fresko hat mevcuttur. Narteksten ulaşılan ana giriş kapısı üzerindeki kitabe ise sökülmüştür. Eser, 2008 yılında Diyarbakır Vakıflar Bölge Müdürlüğünce onarılmış olup, eğitim merkezi olarak kullanılmaktadır.
İLGİLİ RESİMLER
-
Meryem Ana Kilisesi
Günümüzde de kilise görevini sürdüren tarihi değere sahip kilise Lale Bey Mahallesinde yer almaktadır. Mülkiyeti Süryani Kadim Meryem Ana Kilisesi Cemaati Vakfına aittir. Kilisenin kesin tarihi bilinmemekle birlikte farklı görüşler öne sürülmektedir. Önceleri Şemsilerin tapındığı bir tapınak işlevini görmesi muhtemel olan yapı İ.S. 280 yılında kiliseye çevrilmiştir. Diyarbakır Arkeoloji Müzesi Müdürlüğü’nce hazırlanmış envanter fişlerinde yapı, 3. yy olarak tarihlendirilmiştir. Yapı birbiriyle bağı olan ve farklı dönemlerde yapılmış değişiklikler ve ihtiyaçtan kaynaklı ek yapılar ile kompleks bir yapı grubu oluşturmaktadır. Kompleksin içinde; Meryem Ana Kilisesi, Mor Yakup kutsal alanı, dört avlu, derslik ve lojman mevcuttur. Yapı kompleksinde toplam 14 yazıt bulunmakla beraber bunlar yapıların onarım ve eklemelerine ait kitabeleridir. Bu yazıtlardan en eskisi 1533 tarihli olup; bu kitabede yapının yenilendiği yazılmıştır. Yapı İ.S. 1648 ve 1297 de yangın, 1533 yenileme, 1689, 1693, 1850, 1881 ve 1914 yıllarında onarım ve yenilemenin yanında eklemelere uğramıştır. Kilise günümüzdeki halini 2004-2005 yılları arasında yapılan restorasyon ile almıştır. Son olarak 2005 yılında yurt içi ve yurt dışında yaşayan Diyarbakırlı Süryanilerin ortak girişimiyle kapsamlı restorasyondan geçilerek, tarihi kimliğini tümüyle yansıtan bugünkü görünümüne kavuşturulmuştur. Diyarbakır’da Ortodoks Süryanilere ait faal durumda olan bu kilise Geç Roma dönemine tarihlenen bir kapısı ve mihrap üzerine kalıntılarını izlenen mimari bezekleri bulunmaktadır. Kilise plan itibariyle dört avlu, divanhane ve din adamlarının yaşadıkları bölümlerden meydana gelmiştir. Ahşap işçiliği, sütunları, sütun başlıkları parmaklıkları, kürsüleri ve ikonaları ile ün yapmıştır.İLGİLİ RESİMLER
Mar Petyum Kilisesi
Sur İlçesi, Özdemir Mahallesinde Şeyh Mattar Cami yakınlarındadır. Ne zaman inşa edildiği tam olarak bilinmeyen kilise, mülkiyeti Katolik Mezhebine bağlı Keldaniler tarafından günümüzde de kullanılmaktadır. Mar Petyun Kilisesi’nin kesin tarihi yazılı kaynakların yetersizliği ve kitabenin olmayışından bilinmemektedir. Kiliseye giriş sağlayan kuzeybatı köşedeki kapının üstünde 1834 yazılı kitabeye yer verilmiştir. 1834 onarım tarihi olarak kabul edilmektedir. Yapı birçok kez onarım görmüştür. Diyarbakır’da birçok yapıda olduğu gibi ana yapı malzemesi olarak siyah bazalt taş kullanılmıştır. Plan itibariyle kemerle bölünmüş üç nefli beş apsislidir. Mar Petyun Kilisesi, birbiriyle bağı olan ihtiyaçtan kaynaklı ek yapılar ile kompleks bir yapı grubu oluşturmaktadır. Kompleks içinde Mar Petyun Kilisesi, lojman ve üç avlu mevcuttur. Kilisenin içinde yer aldığı kompleks yapı grubu, avlu etrafında düzgün olmayan, U şeklinde bir düzenlemeye sahiptir. Kilisenin bazalt taş duvarları, apsis önündeki baklava dilimli ve iki renkli taş döşemeler ile uyum içindedir. Ana yapı malzemesi olan volkanik bazalt taşın yanı sıra toprak, ahşap ve kireç harcı kullanılmıştır. Duvar örgüsü ve döşemede blok taş kullanılmıştır. Diyarbakır’daki tüm yapılarda olduğu gibi süslemede kireç harcı (cas) ve mobilyada ahşap malzeme kullanılmıştır. Demir kemer karınlarında kandil asılması için, pencere parmaklıkları, demirin kullanım alanlarını göstermektedir. Kilise günümüzde ibadete açıktır.